BİZİ HER ZAMAN ARAYABİLİRSİNİZ
Bizimle çalışmak ister misiniz?
Ya da geri bildirim vermek isteyebilirsiniz.
Soracaklarınız da olabilir...
Opak Lens olarak her zaman size bir telefon mesafesindeyiz.
Siparişleriniz ve ürünlere ilişkin sorularınız için
şube-depolarımızdaki Müşteri Hizmetleri
yetkililerimizi arayabilirsiniz.
Bizimle Çalışmak
İster misiniz?
Opak Lens Merkez
Adres:
Şehit Polis Mustafa Yazıcı Sokak,
No: 20
34810 Kavacık, İstanbul
Telefon: +90-216 331 29 97
ePosta: info@opaklens.com
Opak Lens’e iş başvurusunda bulunmadan önce
lütfen bu yazıyı okuyun ve düşünün.
Opak Lens’e aradığımız iş arkadaşlarımızın
bizimle çalışmaya hazır olup olmadığını bu bakış açısıyla değerlendiriyoruz.
Bizimle çalışırken işinize ve kendinize sağlayacağınız katkının sürekli gelişmesine önem veriyoruz. Ancak siz de aynı şekilde önem veriyorsanız birlikte çalışmamız üretkenliğe dönüşür.
"Aramıza hoş geldiniz," demek için sabırsızlanıyoruz.
***
Zekâ ve İş Yapış Biçimleri
“Zeki insanları işe alıp, sonra onlara ne yapacaklarını söylemek bana mantıklı gelmiyor. Biz zeki insanları işe alırız ki, onlar bize ne yapacağımızı söylesinler.”
Bu sözler 21 yaşındayken Apple firmasını kuranlardan biri olan ve iPhone ve iPad’in dünyaya tanıtıldığı günlerde de Apple’ın CEO’su olarak görev yapan Steve Jobs’a ait.
Dünyanın önemli girişimci ve iş adamlarından biri olan ve Apple’ı zirveye çıkaran fikirleri üreten Steve Jobs 2011 yılında vefat ettiğinde dijital çağını başlatan adam olarak anılıyordu.
İlginç bir yaşam öyküsüne sahip olan Steve Jobs hiç şüphe yok ki zeki bir adamdı. Ancak zeki denilince bir bilim adamı kafasına sahip olduğu düşünülmesin. Apple’ın ürünlerindeki teknolojik altyapıları geliştiren zekâ, bir başka Steve’e aitti. Teknoloji tarafındaki icatlar Apple’ın kuruluşunda ortak olan Steve Wozniak’ın eseriydi.
Biri iş yönetimi ve parlak fikirler, diğeri o fikirleri uygulayarak somut hale getirme konusunda girişimci olan bu iki adaş ortak, arada uzun ayrılıkların da olduğu zamanlar boyunca birlikte çalıştılar.
Steve Jobs bu sözü söylerken acaba hangi zekâdan söz ediyordu?
Sol beyinin kullanıldığı entelektüel zekâ mı (IQ), yoksa sağ beyinin kullanıldığı duygusal zekâ mı (EQ)? Hatta kendi ilgi konularına baktığımız zaman hem sağ, hem sol beynini kullanarak ruhsal zekâya (SQ) ulaşma konusuna da önem verdiğini kolayca anlayabiliriz.
Büyük ihtimalle bu sözü ederken bunları birbirinden ayırmıyor, muhtemelen belirli bir kapasitenin üzerinde olan kişilerin iş üretimi konusunda daha etkin ve girişken olmaları gerektiğinin altını çizmeye çalışıyordu.
İşte tam da bu noktada üç konu başlığı ortaya çıkıyor:
-
Belirli bir kapasitenin (buna kısaca vasat, yani orta diyelim) üzerinde yani “zeki” ne demek, nasıl ölçülür?
-
Siz kendinizi zeki mi buluyorsunuz yoksa orta veya ortanın altında mısınız? Sizi işe aldıklarına göre şirket yöneticileri sizi zeki mi buluyor, yoksa orta veya ortanın altında mı?
-
Daha etkin ve girişken ne demek? Nasıl daha etkin ve girişken olunur? Daha etkin ve girişken olduktan sonra ne olur?
Birinci sorunun cevabı kişiye göre değişmiyor. Sabit yanıtları var. Entelektüel zekâyı ölçmek için standart testler ve duygusal zekâyı ölçmek için geliştirilmiş birçok test ve değerlendirme yöntemi var. Ancak ölçümle ulaşılan sonuçlar kişinin ancak hangi konularda “başarılı olabileceğini” gösteriyor. Yani “olabilme” potansiyelini gösteriyor, olacağını değil.
Bir de duygusal zekânın çeşitli yöntem ve deneyimlerle geliştirilebilir olduğunu düşündüğümüzde demek ki aslında başarılı olmada zekâ altyapısı bir yere kadar önemli.
Ötesi niyet, istek, emek ve gelişme…
Yazının sonunda zekâ türlerine ilişkin meraklılara ayrıca notlar var. Ama bu yazının asıl gayesi Steve Jobs’ın sözü üzerinde düşündürmek. Bu sözün üzerinde düşünmek de ancak kişinin kendisi üzerinde düşünmekle mümkün.
Eğer ikinci ve üçüncü sorular üzerinde biraz durup düşünürseniz, iş yapış biçimlerinize ilişkin ilginç çıkarımlar elde edebilirsiniz.
Ancak, eğer 21 gün her sabah kalktığınızda bunlar hakkında kendinize bir 3-5 dakika tekrar düşünme fırsatı yaratırsanız, iş yapış biçiminiz ve daha da önemlisi dünyanız değişir.
Sizin dünyanız değişince çevrenizdeki dünya değişir.
Beklemeyin! Gandhi’nin dediği gibi; “dünyada görmek istediğiniz değişimin kendisi olun.”
Meraklısına Notlar:
Steve Jobs’ın öldüğü yıllarda zekâ hakkındaki çalışmalarda çoğunlukla IQ, EQ ve SQ üzerinde duruluyordu. Ancak bugün zekâ iki değil dört açılımlı olarak inceleniyor.
-
Entelektüel zekâ (IQ: Intellectual Quotient)
Öğrenme ve anlama yetisi -
Duygusal zekâ (EQ: Emotional Quotient)
Kişinin kendisinin ve çevresinin duygularını algılama, değerlendirme ve yönetme yetisi -
Yaratıcı zekâ (CQ: Creative Quotient)
Yaratıcı ve maceracı olma kapasitesi -
Zorluk zekâsı (Adversity Quotient)
Değişime ve engellere karşılık verme yetisi
Bir de Harvard Üniversitesi’nde araştırmacı psikolog Howard Gardner tarafından yürütülen çalışmalarda geliştirilmiş ve “çoklu zekâ” olarak adlandırılmış başka bir kuram var.
Bu kuram, zekânın tek olduğunu ama kendi içinde sınıflara ayrıldığını kabul eder. Ve ek olarak her zekâ çeşidinin dinamik olup geliştirilebilir olduğunu belirtir. Burada zekâ türleri, kişilerin kendi zekâsını hangi alanlarda daha etkin kullanabildiğini gösteren 8 alt sınıflandırma ile belirlenmiştir, bir de 9. kategori eklemek üzere çalışmalar sürmektedir.
Gardner’ın çoklu zekâ kuramına göre her insanın özel yetenek alanları ve zekâsını kendine özgü kullanma biçimi vardır.
1) Uzamsal Zekâ (Visual-Spatial intelligence)
2) Kinestetik Zekâ (Bodily-kinesthetic intelligence)
3) Müziksel Zekâ (Musical intelligence)
4) Sözel Zekâ (Linguistic intelligence)
5) İçsel Zekâ (Intrapersonal intelligence)
6) Sosyal Zekâ (Interpersonal intelligence)
7) Matematiksel Zekâ (Logical –Mathematical intelligence)
8) Doğasal Zekâ (Naturalist intelligence)
9) Varoluşsal Zekâ (Existential intelligence) 9.su olabileceğine inanılan zekâ türü